Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Değil...

Resim
susmakla dinlemek aynı şey değil duymakla bilmek bilmekle anlamak anlamakla idrak aynı şey, hiç değil bakmakla görmek aynı şey değil görmekle algılamak algılamakla farketmek farketmekle ayırdetmek aynı şey, hiç değil bırakmak, izin vermek demek değil bırakmakla vazgeçmek aynı şey demek, hiç değil gitmek, terk etmek demek değil kalmak ordasın demek, hiç değil yitip gidenin hepsi kayıp değil gelen mutlaka kazanımdır demek, hiç değil korunmakla saklanmak aynı şey değil korunulcaklarla her zaman savaşmalı demek, hiç değil affetmek olanı onaylamak demek değil affetcem diye yaralayanı öğretmen saymak doğru, hiç değil kabul etmek onaylamak demek değil kabul etmek olana tekrar izin vermek demek, hiç değil acıyı kabul, neşeyi kovmak demek değil neşeye boğulmak acıdan kurtulmak demek, hiç değil iyileşmek demek eski ben'e dönmek demek değil Yeni ben'de eski ben'in artık izi yok demek, hiç değil büyümek, içind...

Bekliyorum...

Resim
dağ tepe aşıp, harabelerde kadimlerle buluşasım, o kutsal ayin sonrası şenliklere katılasım var.  davullar ziller eşliğinde, üzerimde saçak saçak kurdele ve çiçeklerle dans edesim.. gündüz bir su kenarında minik orman hayvanları ile oynayasım, bülbülleri dinleyesim var.  gece dağların doruklarında, kendimi bırakarak rüzgarlara, yine kartallarla uçasım.. yaşlı bir çınarın kavuğunda biraz kestiresim, orman perilerinden masallar dinleyesim var.  göl göl gezip dragonlarını uyandırasım, hadi zaman bu zaman diye bağırasım.. neşeye kucak açasım, nehirlerin denizlerle birleştiği yerlerde dolanasım var.  huzura kavuşasım, ufukta okyanusların göklere karıştığı gibi karışasım.. nefes borcudur diye dallarımı uzatasım var, meyve veresim, paylaşasım..  nefes hakkıdır diye artık biraz dinlenesim var, bi durasım hatta uyuyasım.. hem kök salasım, dünyada yerimi bulasım var;  hem de zamanı unutup, zamanda kaybolasım.. her adım bir...

Road Trip

Resim
Road Trip.4 -Eve varış Dün Meryem Ana dönüşü heykelden hemen inince meyve bahçelerinden geçerken bi abi el etti, otostop çekti. Aynen o yanlış yola sapasım gibi, durasım geldi. Frene basarken bi saniye düşündüm ne yapıyosun diye, aynı saniye o da düşünmüş niye dursun ki diye...  Selçuğa atarmısın dedi, tabi atla dedim. Niye dursunki diye düşündüm ama elim kalkıverdi dedi, zaman çok kötü durmasan haklıydın.. insanlık yapmaya, birbirimize yardım etmeye çekiniyoruz artık dedi.  Aynı konudan müzdaribim abicim dedim. Bahçesine ve hayvanlarına gelmiş çalışmaya. Hani hayvan bile yediği yere sıçmaz... bazı kişiler yemiş içmiş kırık cam şişeleri atmış bahçeye. Traktörünün lastiği parçalanmış. Hem masraf, dert olmuş hem de işi gücü yarım kalmış, bayağa sıkıntıdaymış. Burdan kimse geçmez artık dedi, nasıl oldu sen geldin, hatta nasıl oldu da durdun anlamadım, çok makbule geçti, çok sağolasın dedi.  Yolun planı belki de buydu dedim içimden. Abicim bu 4 teker gidiyo ...

Sevgi

Resim
  Hani Uriel meditasyonlarında vardır "bilerek yada BİLMEDEN, isteyerek yada İSTEMEDEN, seni çok üzdüm, çok kırdım, çok incittim. Özür dilerim!" Bu bilmeden, istemeden olayı kafama takılmıştır hep. Tabiki olmuştur ama nedir, nasıldır tam anlayamazdım. Sonra anladım! Hepimiz birilerinin hikayesinde kötüymüşüz meğer. Beni buna uyandıran 2007 yılında bir çocukluk arkadaşımın içten bir maili oldu. Sonra hatırladım, bu şekilde yaraladığım çok leşim vardı. Öncesinde de sonrasında da. Anaokul arkadaşım Murat vardı mesela; hastalık nedeniyle uzun süre sonra okula döndüğümde, beni görünce sevinçle bağırıp, masaların üstünden atlayarak koşup sarılmıştı. Bense ağlayarak ters tarafa koşmuştum. Kişiler değişti, detaylar değişti, bu sahne yıllarca böyle tekrar etti. O küçük kız sevgiyi görünce hep korkup ağlayarak kaçtı. Neden yapar ki insan böyle bişey, neden korkar ki sevgiden?! Üstelik küçük survive'mın planladığının aksine kaçılmayacak sevgilerden korkup kaçarken, as...

Hareket Vakti

Resim
Gözgöze gelindiğinde de hastalık bulaşıyo sanılan dönemde bir teyzeye bişi sormak için döndüğümde korkuyla üç adım geri düşmesi üzerine, insanları benden korumak için ek tedbirler koymuştum. Neyseki son zamanlarda benim gibi yeter modunda birilerine denk geliyorum ve insanca iletişiyoruz.  Dün Markete gittim. Sanki araba karneyle veriliyomuş gibi az parça alacağım diye sepet aldım. Tabiki gerçek öyle olmadı. Bi elimde tıkıştırılmış, taşmış sepet ve parmağın kenarında tutturulmuş tuvalet kağıdıyla yan yan debelenmek sureti ile, diğer elimle kapalı koli içinden 6'lı soda çıkartmaya çalışıyorum. Doğal olarak ordaki beyefendi bu acı sahneye dayanamadı ve otomatikman atılıp, çıkarıp, koluma uygun şekilde yerleştiriverdi. Sonra göz göze geldik ve birden ayıldı. Tam ben teşekkür etcekken, o özür diledi! biraz evvel dezenfektanladım ellerimi walla dedi. "lütfen, sorun değil, çok teşekkür ederim" diyebildim ve hızla olay yerini terk ettim... "abicim ben zaten ya co...

Bekle...Bekle...

Resim
Her zamanki gibi sana gündüzlerin sesi, gecelerden daha uzaktır.  Malum geceler eski dost, büyün alacaşafaktır, çiylenerek tohumlanan nasıl da parlaktır.  Yıldızlar daha yakın, farklı olarak güneş de arkandadır.  Bildiğin yeter, bilmediğin kulağındadır. Bu devir jupiterinle buluşulacak, beklenen vücut bulacaktır. Hazanbel kalemin, renkler sesinle kanatlanacaktır. En korkunç canavarlarla sınavın bitmişken, dikkat et bu kayıp ruhların sesi sana tuzaktır.  Bu savaş çağrıları son çareleridir. Dinleme! yeni şafakla elbet uzaklaşacaktır. Geçmişte en derin karanlıklarla savaş böyle öğretilmiş, o ışık dediğin aslında birarada mumlardır. Eski bir savaşçının gözyaşları lanetlidir. Artık kılıcın gözlerin, kalkanın kalbindir.  Bekle Persephone bu açılan kapılar yeraltı, yeryüzü, hatta göklerden daha engindir. Kimse bilmez geçtiğin yolu, senin nişanın gizemlidir. Sonsuz ateşin başında şarkını mırıldayan, LaLoba senin yolunu bilir. Elbet herşey pembe değildir ama artık ...

Küsme Hakkı

Resim
Yalova yazlarında öğleden sonra eğlencemiz yandaki hayalet sitenin plajında rugby maçı yapmaktı. Bir gün maç sırasında biri yüzüme kum attı. Denize gittim, gözümü yıkadım, batmanın azalmasını bekledim ve maça döndüm. Sonrasında da bişey demedim, takılmadım açıkçası, bilerek yapmamıştır sonuça, kum ve rugby yani, gayette olabilirdi. Hafif mahçup daha çok şaşkın bir halde maç bitimi beni kenara çekti. Ben bilerek attım kumu yüzüne dedi. Daha önce de yapmış bu tarz şeyler, ben hiç aymamış ya da tepki göstermemişim ya da sakin sakin bişiler demişim. Merak etmiş hangi aşamada patlıyorum diye. Sınırımı zorlayası gelmiş. Bu sefer kesin demiş. Özür falan dilemedi, sadece "nasıl böyle olabiliyosun?" diye sordu, ben de "bilmiyorum" dedim.  Bilemedim o zaman; dolayısıyla diyemedim ki bizde küsme yasaktı, bana küsmek yasaktı, ben küsmeyi bilmiyorum diye. Hayatta yeterince art niyetli insan yokmuş gibi, bi de senin gibi insanların bencilce zarar vermesine kapı açı...

AŞK

Resim
aşkın derinlerinde kavuşulacak, kulağımda tatlı gülüşlerin sesi. sevgilim, bir bakışınla nefesim dolacak, gözlerinde kaybolur ıssızlığımın demi. tenimden kokun hiç uçmayacak, kalbimde yüzünün izi. hayallerim papatyalarla dolacak, dudaklarının ucunda, bi desen "seni". korkarım! ateş ve su hiç karışmayacak, bu yağmurlar buluşturmayacak bizi. **** deermişim... şaka şaka korkmayın, öyle eromantik şeyler yazamam ben. Resmi çok beğendim altını doldurmak lazım dedim. Klişeleri aldım accık kafiyeye zorladım. Coş geldi geyik yapıyoruz, aşk bacı nergiz kokusu salıyo o zaman, pek seviyoruz.  Biz buna kısaca karantina delirme günlükleri #0505 diyelim ve geçelim.  Kalbiniz gülsün, öpüldünüz 💕 ... tüm kalbimle ... daima sevgiyle Şebnem Özenç