ARTIK UYUYACAĞIM...

Bazen adanma ile, bazen korku ile... tuttuğum, tutunduğum bu ipin ucunda hiçbişey yok. En azından artık yok. Ama o kadar uzun süredir tutuyorum ki öylece bırakmak çok ağır. Hep mi boştu ucu, onca çaba ve umut boş yere miydi, off! bu şekilde kabullenmek çok zor. Zannettiğim, amaçladığım gibi olmadı sonuç. Sağlam bir hayat memat egzersizi. Ne oldu? Kaslarım kuvvetlendi; başka bir deyişle durumlar karşısında ne kadar kararlı, ne kadar dayanıklı, ne kadar sevgi/neşe dolu, ne kadar ... olduğumu denedim, gördüm. Hayatla bağımı, hayatı algımı, hayatı yaşayışımı... “Ne kadar”, çok anlamında değil, gerçek sınırlarımı farketmek, az veya çok, var veya yok herneyse anlamında. Şimdi çok yorgun hissediyorum. Ben kendimi bildim bileli ruhumu yorgun hissettim ama bu yorgunluk başka. Böyle bir yorgunluk yeni. Bakacak, görecek, duyacak, hissedecek, yapacak yerlerim acıyor ve ağrıyor. Söylenene göre; bu devir ilkmiş, ilk defa sil baştan yapılmıyormuş, ilk defa ölüm ve yeniden do...