Bisiklet

Dedemlerin Yalova’da yazlığı vardı. Büyük depremden bir yıl önce satıldı. Annemle Babam orada tanışmışlar. Yani kelimenin tam manası ile portakalda vitamin bile olmadığım zamandan itibaren her yazım orda geçti. Orada oldum ve orada büyüdüm. Site mimarisi nedeniyle sanki kocaman bir evde yaşıyormuşuz gibi bir his verirdi, ilişkiler de öyleydi. Nerdeyse bütün ilk’lerimi orada yaşadım. İlk orada arkadaş edindim, ilk orada aşık oldum, bisiklete binmeyi ve yüzmeyi öğrendim, daha bir sürü şey, aklına gelen gelmeyen ne varsa… Mesela yaşla birlikte yan sitenin havuzuna kaçmakla başlayan macera ruhu en son İstanbul’a Kemancı Bar’a kaçmaya kadar varmıştı. Orası komple zaten evimizdi. Biz büyüdükçe dünya da büyümüş ve genişlemişti. Çocukluk dönemi. Sitenin göbeğindeki dev çınarın altında yemek zamanı öncesi oyunumuz saklambaçtı. Yaz başı normal, bildik hali ile oynardık. Zamanla yeni zorlayıcı kurallar uydurmaya başlardık heyecanı sürdürmek için. Bu böyle sürerdi… ta ki yaz sonuna do...