OĞUL
Kırmızı flamalar sallanıyordu kasabanın her yerinde. Dolup taşan sokaklar yabancılarla doluydu. Baktığında kıymetsiz, köşede kenarda bir dağ kasabası iken, şimdilerde bir ismin peşinden herkesin buraya taşınması garip geliyordu. Uzun ve yorucu bir savaştan sonra herkesin yaşama tekrar tutunmaya ihtiyacı vardı ve burası, buradan doğan hikâye bunu sağlıyordu onlara. Ve ben onun oğluyum.
Her zaman insanları izlediğim, kasabayı izlediğim ya da düşünmek için geldiğim özel sığınağımdayım. Meydanın bütününü gören ama benim görülmediğim, eski tahıl deposunun çatısındayım. Burayı sadece Julden bilir. Ve Sebastian tabi ki.
Sebastian hep benden 3-4 yaş küçük gibi göründü. Prematüre doğmuş. Evlerimiz yan yanaymış ve annelerimiz de çocukluk arkadaşıymış. Hikayelerini hep anlatırlar; onun annesi yine çocukluk aşkı olan, demircilik yapan Durnok amcanın oğlu ile evlenmiş. O da tıknaz ve zayıf olduğu için daha çok annesinin fırınına yardım edermiş ve bugün karı koca o fırını işletiyorlar. Sebastian’ın da onları takip edeceğini düşünüyorum. Bizim için aşırdığı pandispanyalara kendine has sürprizler sunarak bizim üzerimizde denemeler yapar.
Benim annem ise bir yabancıya kalbini kaptırmış. Yaralı gelen bir asker olan babam, savaşın durulması ile gidecek daha iyi başka bir yeri olmadığına karar vermiş ve kalmış. Yine de ben hiç tanımadım, hep sessizdi, hep uzaktı. Gerçekte hiç geldiğini ve kaldığını sanmıyorum babamın. Annem de bunun farkındaydı. Ama elinden geleni yaptı. Yaptılar. En sonunda onu buraya, bize ve asıl önemlisi kendine getirecek şey oldu. Bu ayrıca anlatılacak bir hikaye.
Şimdi 16 yaşındayım yine bu çatıdayım. Yıllarca babamın aklı başka yerde hayalet gibi gülümsemesi ve buradakilerin sıcaklığına karşılık vermeye çalışmasını izledim. Bugün ilk defa parlıyor. Ve burada. Ve yüzünde kocaman bir gülümsemeyle hiç olmadığı kadar canlı.
Yanıma Julden geldi ve ardından Sebastian. Her zamanki gibi şenlikten kaçırdığı yemeklerle çatıya ziyafet soframızı kurdu. İzliyoruz. Aklıma takıldı. Akşam soracağım babama. Eksikmiş.. o parçan nerdeydi, nerede buldun diyeceğim.. sonra da.. bak ben buradayım diyeceğim. Ben sendenim, ben de senim…
… tüm kalbimle
… daima sevgiyle
Şebnem Özenç