Bir Kitap: [Korkusuzlar]
Yıllarca bu isimsiz kahramanların bir kısmı ile karşılaştık dizimlerde. Kendini, kökünü arayan kişilerin alanlarında hikâyelerini anlattılar, gösterdiler bize. O dönmeyen dedeler, kayıp amcalar, yoklukta çocuklarıyla bir başına kalmış nineler, kadınlığını unutmuş teyzeler... teselli bulamamış acılar ve yaslar, saklı kalmış yaralar, unutulmuş kaderler... ve dahası... tarih yazıyorlarmış. O torunlar bu hikâyelere kavuştular, saygıyla selam ettiler ve omurgaları daha sağlam, başları daha dik, daha emin toprağa basarak yollarına devam ettiler.
“Yaşadığımız coğrafyada olağanüstü tarih ve kültürel bir mirasa sahibiz. Destan yapmaktan bunları yazmaya fırsat bulamayan bir ecdadın çocuklarıyız.” diyen; sevgili arkadaşım Kerem Atılmaz; bu isimsiz kahramanların, bu cesur ruhların hikâyelerini yazmaya karar vermiş.
Yanlışları doğrultmuş, orda burda birbirinden habersiz kaynakları birleştirmiş, unutulmuş kayıtlara ulaşmış… araştırmış, öğrenmiş ve yazmış… ve onların hak ettikleri ses olmuş... okuması kolay ve keyifli bir tarih kitabı ortaya çıkartmış.
Daha çok etkilendiğim hikâyeler oldu tabi ki; işin aslı hepsinden farklı şekilde etkilendim. Okurken onları hayal etmek ve ışık savaşını başlatan subay, Kaptan Haşo gibi kişileri düşünürken satır aralarında dolanmak en keyif aldığım oldu.
Her biri büyük milli bir kaderin parçasını oluşturan; farklı karakterde insanların kendi küçük hikâyelerini hoş bir şekilde derlemiş. Soğuk tarih kitaplarında uzak olan “bizim hikâyemiz”; daha yakın, daha sıcak bir hale gelmiş.
O dönemki koşulları daha detaylı şekilde algılamamızı, kişisel hikâyelerden yola çıkarak bildiğimiz tarihin büyük resmine tekrar taze bir perspektiften bakmamızı da sağlamış.
Şebnem Özenç