Aşk hikayesi mi...

 


Hayır, bu bir aşk hikâyesi değil!

Evlerimizin önünden, anayoldan denize kadar uzanan uzun balkon bizi birleştirirdi. Kapılarımız hep açık olurdu. O küçücük evlere çok kişi, çok “şey” sığardı. Mimarisi ve doğası gereği 16 blokluk kocaman bir aile idik. Her yaştan, her yerden, her çeşitten insanlardık. Zamanın ünlülerinin bile evi vardı mesela. Farklılıklarımız zenginliğimizdi -ama ve- herkes eşit, herkes aynıydı. Yaşam oradaydı, gerisinde yaz zamanı gelsin diye beklerdik; pullu mektuplar ve bağlanmayı bekleyen telefonlarla bile şimdikinden daha yakındık, daha bağlantıdaydık.

Mesela; o büyük çınarımız insanlar gibi, erkimizi ve kuşakları da birleştirirdi. Bizim de çocuklarımıza miras bırakmayı dilediğimiz! Onların yürüdüğü yollarda yürüdük, anıları üstüne anı yaptık. Tam olması gerektiği gibi; büyürken aynı gizli saklı köşelerden başladık maceralarımıza ve yenilerini keşfettik, ekledik. Bahsetmiştim; taa dedelerim zamanından; annem ve babam orada aşık olup evlenmişti, ben orada tohumlandım, doğdum ve büyüdüm. 

Kaybettiğimiz için değil, yaşanmışlıklar ve sahip olduklarımız nedeniyle aradığımız yuvamızdı. Ne kadar anlatsam o kadar az anlatıyorum, yaşamayan bilemez gibi geliyor. O depremle kaybettiklerimizi tanımlamaya çalışmak gidenlere hadsizlik gibi geliyor.

Dolayısıyla… hani o bahsettiğim;

Kavuştuğum; erkim-büyüklerim,  toprağım, mirasım. 

Kavuştuğum; evim, yuvam, sığınağım. 

Kavuştuğum; hatırlamadığım bebekliğim, masum çocukluğum, avare gençliğim. beni ben yapan en önemli parçalarım, beni ben yapan anılarım. Ben!

Kavuştuğum; türlü samimi ilişkiler, gerçek dostluklar, arkadaşlıklar, hatta masum ilk aşklar..  ilk anılar, ilk heyecanlar… bebeklikten gençliğe tüm ilk’ler. birlikte büyümek. parçası olmak. ait olmak.  Biz!

Kavuştuğum; (sanırım her Enginli’nin) içimdeki o acı boşluğu dolduran her şey. eksik ve yarım kalmış hikayem… hikayemiz. 

Kaldığın yerden devam etmek için bu ortak acı ya da ortak mutluluklar başlangıç olabilir ama o acıdan geçmek ve üzerine katmak için başka bişeyler daha gerekiyor. Yolda karşılaşmalarımız, buluşmalarımız oldu, oluyor. Hatta daha zor; çok iyi biliyorum. Aklınızdaki gibi mi bilmem ama.. kimbilir!? belki de doğru cevap..

Evet, bu bir aşk hikâyesi! 

… tüm kalbimle
… daima sevgiyle

Şebnem Özenç