Hala'yım ya ondan!


Babamın bana küçüklüğümden beri dönem dönem anlattığı bir hikaye vardır. Özetle; "Ankara! Darbe. Sokağa çıkma yasağı. Sokaklar asker ve tanklarla doluydu. Ve sen uzaktaydın. Onları aşıp sana ulaştım(k)" 

Ocak ayında yeğenim oldu, Dede oldu... ve karantina oldu... ve tekrar sokağa çıkma yasağı oldu... 

Belki televizyonum olmadığından dünyadan bihaber olduğum endişesi ile, belki  hiçbi zaman başka evim olması fikrine alışamamasından; yasak açıklanınca telefonlaşmamızda sanki ilk defa anlatıyor gibi o hikayeyi tekrar anlattı. Anlatmaya başladığı an; hikayedeki akışı, kelime ardına gelecek kelimeyi, verilecek esleri ezbere biliyordum.. içimden senkronize şekilde onunla anlatabilirdim. hep öyle olmuştu şimdiye kadar, tekrar ve tekrar dinlerken.

Ama bu sefer öyle olmadı. "Hatırlıyor musun?" dan sonra ilk defa farklı anlattı, "daha" anlattı hikayeyi. ben de tekrar "ilk defa" dinledim. Hani yazdığım kör adamın hikayesi gibi... keramet dede olmasında mıydı, karantinada mıydı bilinmez?!  ... Dahası! Bu hikaye beni nasıl etkilemişti, bu değişim ne getirdi bilinmez?!

Bu yazının kerameti mi? Hala oldum ya! Bebeğim, biricik kardeşim baba oldu, tatlı eşi ile can'ımızı yaptılar. Bugün bol bol kokladım, mıncırdım. Accık duygusalım vesselam. 

... tüm kalbimle
... daima sevgi ile

Şebnem Özenç