GülümseME


Birkaç yıl evvel bir spiritüel çalışma sonrası ödevim bir süre gülümseMEMEkti. Hepsi de öyle değil ama çoğunluğu... kibarlık olsun diye, toplumsal kurallar gereği, gülümsenmesi gerekli diye, alışkanlıkla, savunma için, saklama için... ilk zamanlar çok zorlandım, zamanla ne kadar yerli yersiz gülümsediğimi, dahası çoğunlukla gülümsediğimi fark bile etmediğimi farkettim. Uzun süredir o kıymetli gülümseme anlarım bilerek, hissederek, yaşayarak ve hissettirerek gerçekleşiyor.

Gergin zamanlarda takınılan gülümseme yerini ise Kahkaha'ya bıraktım. Hafif delirme emaresi olmakla birlikte, şiddetle tavsiye edilir. Yavaş yavaş uygulanabilir durumlarla başladım. Eskiden sinirlenip belki saatlerce, duruma göre bütün gün dağıldığım olaylarda, özellikle bana yöneltilen saçma durumlara yapabilidiğim kadar KAHKAHA ile karşılık veriyorum. Hele öfkeyle beslenen kişilerle karşı karşıya kalındığında... olayın dağılışı, kişinin şaşkınlığı görmeye değer. 

Ruha en yakın olduğumuz anlar; neşe ile sevgi ile... gülümsediğimiz, kahkaha attığımız... keyifli olduğumuz, eğlendiğimiz anlar

bol bol kalbinizin gülmesi, içinizden kahkahalar yükselmesi dileklerimle...

... tüm kalbimle
... daima sevgiyle

Şebnem Özenç